Site icon Dijital Tekerlek

Formula 1 tarihinde ilkler

Formula 1 tarihinde ilkler 9

Formula 1 tarihine baktığımız vakit her teknolojinin bir ilki vardı. Gelin bu gelişmelerin birkaçına beraber bakalım.

İlk yarış galibi: Alfa Romeo 158

Formula 1 yarış tarihinin ne zaman başladığına dair birçok tartışma söz konusu. Tarihe baktığımız zaman ikinci dünya savaşı öncesinde de Formula 1 araçlarının varlığını görebiliyoruz. Fakat savaş sonrasında tanımlanmış kurallar ile Formula 1 daha spesifik bir motor sporu halini aldı. FIA 1950 senesinde sürücüler için resmi bir şampiyona tanıtmıştı. Bahsettiğimiz bu yıllarda yarışan Alfa Romeo 158’i takım aslında ikinci dünya savaşı öncesinde geliştirmişti. Fakat değişen bazı kurallar çerçevesinde aracın geliştirilmesine daha istikrarlı ve güçlü bir şekilde devam edilmişti. Ardından şaşırtıcı bir şekilde bugün olduğu gibi Mercedes takımının yüksek derecede baskın olduğu sezonu Alfa Romeo 158 modeli ilk galibiyet ile birlikte 6 galibiyet alarak tamamlamayı başardı.

Ortadan motorlu ilk kazanan: Cooper T43

Formula 1 tarihindeki Alfa Romeo 158, çeşitli Silver Arrow Mercedes ve ikonik Maserati 250F gibi modellerde denenmiş ve test edilmiş olan motorun ön tarafta yer alıp sürücünün motorun arkasında ve nispeten daha az güvenli olan yakıt tankı da arkada yer alıyordu.

Fakat ezberleri bozarak Cooper T43 modeli arkada motoru ile birlikte ilk kez yarış kazanan arkadan motorlu araç oldu. Bu galibiyet ile birlikte hafif ve dengeli kullanım ile yarışların üstesinden gelinebileceğini kanıtlamış oldu.

İlk kanatlar: Lotus 49

Aerodinamik olmadan Formula 1 sporunu düşünmek imkansız. İkinci dünya savaşından sonra da araçlarda düşük sürtünme gibi unsurlar göz önünde bulunduruluyordu. Formula 1 içerisinde aerodinamik verilerde, denge konusunda  ve birçok alanda önemli olan araçların arka kanadı ilk olarak Lotus 49 modelinde kullanıldı. Araç ilk yarışına 1968 yılında Monaco GP’de yarışma fırsatı buldu.

Ayrıca Lotus 49  ağırlıktan tasarruf etme gibi diğer geniş başlıklarında ele alındığı ilk model oldu.

İlk pedallı vites kutusu: Ferrari 640

Ferrari 1989 yılında Formula 1 aracı için oldukça umutsuzdu. Çığlık atan olarak nitelendirilen V12 destekli 640 modeli o kadar güven vermiyordu ki sürücüler aynı yarışı asla birlikte bitiremedi. 10 kez araçtan kaynaklı problem yüzünden yarıştan çekilen  Gerhard Berger, bu talihsizliklere rağmen üç podyum aldı. Bu podyumların birisi galibiyet idi fakat ardından gelen 2 DNF sezonu daha da kötü bir hale soktu.

Ferrari bu kötü durumu iyi değerlendirip geliştirdiği yarı otomatik flappy paddle dişli kutusunun elektriği bitmediği zaman hızlı olduğunu farketti. Bu sayede diğer takımların manuel vites kutularını hızla yakaladı ve öne geçme fırsatını elde etti.

İlk karbon şasi: McLaren MP4 / 1

McLaren MP4 / 1 hiçbir zaman dünya şampiyonluğu kazanamamış olsa dahi Hercules tarafından inşa edilen askeri sınıf düzeyindeki karbon fiber  monokok şasisi ile Formula 1 otomobil yapımında ciddi anlamda devrim yaptı diyebiliriz. MP4 / 1 rakiplerine göre daha sert, daha hafif ve daha güvenliydi.

İlk turboşarjlı motor: Renault RS01

Formula 1 tarihinde dünyaya ilk turbo sahibi F1 aracı sunan Renault firması oldu. RS01 modeli o zaman sarı çaydanlık lakabını bile aldı.

Renault muazzam turbo gecikmesini azaltmak adına çift turbolara geçiş dahi yaptı. 1979 senesinde araç ilk pol pozisyonunu elde etmeyi başardı. RS01’ler yarıştan çekilse dahi turbolu motorların geleceğini oldukça yüksek oranda etkiledi.

İlk sponsor görünümü: Gunston Takımı

Formula 1 sporunun popülerliğinin artması ile reklam anlaşmaları da başlamaya normal olarak başladı. Araçlarının görünümlerine ilk kez sponsorlarının görünmesini sağlayan takım Gunston Takımı oldu araç 1968 yılında Afrika Grand Prix’sinde kendisini gösterdi.

İlk aktif süspansiyon: Lotus 92

Kurucu Colin Chapman’ın ömrü süresi içerisinde tasarlanan son F1 aracı olan Lotus 92  8 yarışta yalnızca 1 puan elde edebilmişti. Fakat Lotus 92 modeli kullandığı son derece yenilikçi ve virajlarda  otomobilin seviyesini korumak için yaylar yerine bilgisayar kontrollü hidrolikleri kullanan ilkel aktif süspansiyon sistemi ile birlikte Formula 1’in geleceğine ışık tuttuğunu söyleyebiliriz.

Exit mobile version