Tekerlekli sohbetlerin on üçüncü konuğu Suzuki Türkiye Marka Müdürü Mert ALPKOÇAK. Suzuki Türkiye’nin çalışmalarını, Mert Alpkoçak’ın güçlü kariyerindeki tecrübelerini ve tavsiyelerini okuyabileceğiniz röportajımız yayında!
Mert Alpkoçak kimdir? Bize hikayenizden bahsedebilir misiniz?
Doğa ile buluşmayı seven, iyi tasarım düşkünü, üç gün üst üste spor yazmaz ise mutsuz olan ve otomobil başta olmak üzere motorlu taşıtlarla iyi ilişki kurabilen bir insan olarak tanımlayabilirim.
Profesyonel hayatımda otomotiv sektöründeki hikayem basın kanalından başladı. Liseden mezun olduğumda, ileride otomobillerle ilgili bir işte çalışmak istediğimi biliyordum. Üniversite mezuniyeti öncesinde “Sektör profesyonelleri ile nasıl tanışırım?” sorusunun cevabı olarak akselerasyon.com doğdu. O zamanlar blog’lar popülerdi ve otomobil blogları markaların davetlisi olarak yeni model lansmanlarına katılıyordu.
Blogun misyonu dünyanın en çok okunan blogu olmaktan ziyade bana en çok network’ü sağlayacak blog olmaktı. Blog sayesinde üniversite yıllarım boyunca ulusal ve uluslararası çok sayıda basın lansmanına katıldım. Blogun yanında, bir sene Autocar dergisinde test editörlüğü görevini de üstlendim. Müşterileri arasında otomobil markaları olan kreatif, dijital ve kurumsal iletişim ajanslarında çok sayıda staj yaptım. Mezun olmadan önce, hemen hemen her markadan en az bir sektör profesyoneli ile tanışmıştım.
Üniversiteden mezun olur olmaz Toyota’da pazarlama ürün ekibinde işe başladım. Daha sonra Nissan’da dijital pazarlama ve müşteri deneyimi sürecini yönettim. Bu pozisyonda, Türkiye ile birlikte 9 farklı ülkenin operasyonu ile ilgilenmek bana büyük deneyim kattı. Nissan’ın ardından, çok kısa süreli Skoda tecrübem oldu. Bir yıla yaklaşan süredir, Suzuki’de otomobil marka müdürü olarak çalışıyorum. Ürün fiyatlandırma, ürün konumlandırma, pazarlama iletişim ve kurumsal iletişim çalışmalarından sorumluyum.
akselerasyon.com’u yeniden canlandırmak istiyor musunuz?
Kısa vadede akselerasyon.com’u yeniden canlandırmaya yönelik somut bir hedefim yok, ancak gelecek ne getirir bilinmez. Her ihtimale karşı akselerasyon.com’u, domain adresini ve içeriklerini erişilebilir tutuyorum. Zaman zaman blog içerisinde gezinip geçmiş anıları hatırlamak, eski içerikleri yeniden okumak da sanırım hoşuma gidiyor.
Son zamanlarda sıfır otomobil satışları ciddi oranda azaldı. Suzuki Türkiye özelinde 2021 yılı son çeyreği ne durumda?
Çip krizi dolayısıyla otomotiv endüstrisi bugünlerde en iyi formunda değil. Suzuki’de yaşamadık, ancak birçok markanın 2021’in henüz yaz aylarında bile Türkiye’de bulunurluk sıkıntısı yaşadığını gözlemledik.
2021 yılının ilk üç çeyreğinde Suzuki’nin Türkiye’deki satış ve pazarlama performansı beklentilerin üzerindeydi. Bu dönemde, Suzuki Türkiye son 10 yıllık tarihinin satış ve pazar payı rekorlarımızı tazeledik. Yılın son çeyreğini ise, bir önceki yılın aynı dönemindeki pazar payımızı koruyarak tamamlamayı planlıyoruz.
Yeni S-Cross’un 2022 yılında ülkemizde satışa sunulması planlanıyor. 2022 yılında Suzuki Türkiye’de başka hangi modelleri göreceğiz?
Kasım ayının sonunda yeni S-Cross’un dünya prömiyerini gerçekleştirdik. Bugün ise 2022’nin ikinci çeyreğinde yeni S-Cross’u Türkiye’de satışa sunmak için çalışıyoruz. Suzuki cephesinde yeni S-Cross, 2022’deki yegane yeniliğimiz olacak.
Otomobilde elektrikli gelecek artık çok yakın. Ülkemizde de yatırımlar başlamış durumda. Suzuki’nin elektrikli geleceğe bakış açısı nasıl?
Suzuki’nin Türkiye’deki elektrifikasyon yolculuğu geçen sene Swift’in mild hybrid versiyonunu satışa sunması ile başladı. 2021’de ise Jimny dışındaki tüm modellerimizi mild hybrid güç üniteleri ile satışa sunabildik. Bugün satışlarımızın %90’undan fazlasını hibrit güç üniteli modeller oluşturuyor. Hatta, bu oran Suzuki’yi Türkiye’deki otomobil markaları arasında en yüksek hibrit oranına sahip marka yapıyor.
Suzuki’nin ana misyonu, temelde sahip olmanız gereken ürün özelliklerini (yüksek yol tutuş, üstün güvenlik…) ve günümüzün gereksinimi teknolojik donanımı, ulaşılabilir bir fiyat seviyesinde tüketiciyle buluşturabilmek.
Söz konusu elektrikli otomobil teknolojisi olduğunda, bugün en ulaşılabilir seçenek mild hybrid teknolojisi. Bu arada Suzuki’nin tam elektrikli otomobil üretimi için somut planları da mevcut, ancak tam elektrikli Suzuki modellerinin hayatımıza dahil olması için biraz daha zamana ihtiyacımız var.
Ülkemizde üretilmesi planlanan yerli otomobilimiz TOGG hakkındaki görüşleriniz neler?
TOGG’un doğuşu hem bir sektör profesyoneli hem bir vatandaş olarak beni oldukça
heyecanlandırıyor.
Sektör profesyoneli olarak heyecanlanıyorum, çünkü Türkiye pazarının elektrikli otomobillere olan ilgisini global pazarlara yaklaştıracak. Bu da globaldeki elektrikli otomobillerin Türkiye’ye geliş tarihlerinde ve pazar çeşitliliğinde pozitif bir gelişme sağlayacak.
Vatandaş olarak heyecanlanıyorum, çünkü benim de şahsen kullanmaktan mutlu olduğum elektrikli otomobillerin daha hızlı yayılmasına vesile olurken Türkiye’nin gururlanacağı yeni bir markası olacak.
Suzuki, Skoda, Nissan, Toyota… harika bir kariyeriniz var. Tekerlekli dünyaya gönül vermiş ve bu alanda söz sahibi olmak isteyen genç arkadaşlarımıza neler tavsiye edersiniz?
Teşekkürler, henüz ben de yolun başındayım.
Kendimi şanslı olduğumu düşündüğüm bir konu var. Profesyonel kariyer yolculuğumda ne istediğimden tam olarak emindim.
Ne istediğini bilmek önemlidir. Ne istediğini bilen, dolayısıyla hedef tayin edebilen, hedefine öyle ya da böyle mutlaka ulaşır.
Hedefe giden yolda en büyük desteği ise network sağlar. Network’ünüz ölçüsünde büyük işler, büyük hedefler başarabilirsiniz.
Her zaman ne istediğinizi bilemeyebilirsiniz. “Staj”lar bunun için var. Emin olana kadar, olabildiğince çok sayıda staj yapmalarını tavsiye edebilirim. Pazarlama konularına ilginiz var, ama belki satış’ı daha çok sevebilirsiniz. Denemeden bilemezsiniz.
Network içinse dijitalin gücüne güvenmelerini tavsiye edebilirim. Dijital dünyada bugün herkes erişilebilir durumda.
Son olarak eski bir basın mensubu olarak sizin gözünüzden dijitaltekerlek.com’u görmek isteriz. Birkaç cümle ile bizi bize anlatabilir misiniz?
İyi içerik her zaman değerlidir. İyi içeriği üretebilmek ise özel bir meziyettir. Dijitaltekerlek’in hem içeriğe önem verdiğini hem de bunu layıkıyla yaptığını düşünüyorum. Motivasyonunuzu kaybetmeden daha iyi işler yapacağınıza eminim! Takipteyim.