“Günümüzün en fütüristlik çalışmalarına imza atan insan kim?” diye sorarsak kimin adını söylerdiniz? Çok düşünmeye gerek yok herkesin bu konuda hem fikir olduğu kesin… Elon Musk … Son birkaç yıldır gündemden düşmeyen Musk, girişimleriyle ön planda. Uzaya koloni kurma fikrinden tutun, uçan arabaları gerçeğe dönüştürme fikrine kadar bir sürü yenilikçi girişimleriyle karşımıza çıktı. Bu yazımızda Tesla Motors başarı hikayesini sizlerle paylaşacağız.
Tesla Motors’un kurucusu kim?
Öncelikle biraz gerilere gidip Tesla Motors’tan başlamaya ne dersiniz? İlk olarak genel bir yanılgıdan başlayalım. Tesla Motors, bilindiği üzere Elon Musk tarafından kurulmadı. Martin Eberhard isimli bir mühendis, elektrikli arabalar üretmeyi hedefleyen Tesla Motors’u kurdu. Ama eksik bir şeyler vardı… Sermaye… Genç mühendis bu fikri hayata geçirebilmek için Silikon Vadisi’nin önemli isimlerinin kapısını çaldı. Sergey Brin (Google), Larry Page (Google), Jeff Skoll (eBay) ve Elon Musk (PayPal) gibi ünlü isimler genç mühendise finansör olmayı kabul etti.
Elon Musk, PayPal’dan elde ettiği 180 milyon dolar ile ömür geçirmeyi istemedi. Geleceği yönlendirecek teknolojilerde sınırları zorlamak isteyen Musk, genç mühendisin teklifini hiç düşünmeden kabul etti. 6.3 milyon dolar ile hayata geçen Tesla Motors, Menlo Park’ta bir garajda üretime geçti. Ancak daha fazlası gerekliydi… Bir fabrika… Bazı maddi imkansızlıkların ardından şirket ilk yıllarını başarıyla tamamladı. 2008 yılında ilk imzasını Tesla Roadster ile attı. Bu otomobil Lithium-Ion pillerden oluşmakta ve tam şarjda 320 km mesafe gidebilen ilk otomobil olma özelliği taşıyor. Tesla Motors bu modelden 2010 yılının sonuna kadar 1300 adet sattı.
Tesla Model S’in piyasada büyük yankı uyandırmasıyla ABD hükümeti maddi imkansızlıklarla boğuşan şirkete kredi sağlamayı kabul etti. Tesla BMW ve Mercedes gibi devlere rakip olmak istiyordu. Bu markaları fiyat avantajıyla hassas noktalarından vurmalıydı. Bunun için de seri üretime geçilmesi gerekiyordu. Seri üretim için hali hazırda bir fabrikaları bulunmuyordu. Musk, Nummi fabrikasına kafayı takmıştı. Peki bu fabrikayı istemesinin sebebi ne olabilir? Bu fabrika 510 bin kilometrekare alana sahip bir tesisten oluşuyor. Bu tesisin içinde plastik işleme fabrikası , 2 boyama tesisi , 5 km uzunluğunda montaj hattı ve 50 MW enerji santrali yer alıyor.
Eskiden Toyota ve General Motors tarafından kullanılan tesis yılda 450.000 adet otomobil üretme kapasitesine sahip. Musk, Toyota’nın başkanı Aiko Toyoda’dan fabrikayı görmek için izin almıştı. Adımlarını büyük bir titizlikle atan Musk, General Motors’un Lehman Brothers’ın iflasıyla bu fabrikayı çoktan terk ettiğini geriye kalan Toyota’nın ise üretimlerini durduracağı haberini çoktan almıştı. Şirkete 42 milyon dolar teklif eden Musk, bir ay sonra hayallerini süsleyen fabrikaya kavuştu.
Tesla devasa tesisine kavuştuktan sonra halka arz edildi. Tüm hisselerin satışı gerçekleştirildikten sonra 238 milyon dolar gelir sağlandı. Tesla’nın kasası yavaş yavaş dolarak 700 milyon dolar birikti.
Başarıya Giden Zorlu Yol
Az önce bahsettiğimiz 700 milyon doların kolayca biriktiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Gelin biraz da markanın karanlık dönemine bakalım.
Tesla’nın ilk çıkarılacak yıldızı olan Roadster’ın beklenenden fazla maliyet çıkarması şirketi hayal kırıklığına uğratmıştı. Musk’ın yaptığı hesaplamalara göre araç 65.000 dolar tutması gerekiyordu. Ve araç 109.000 dolara satışa sunulacaktı. Hiç planlanmayan bir şekilde denetleme raporunda aracın 140.000 dolara üretileceği ortaya konuldu. Bu da demek oluyordu ki araç daha satılmadan şirket borca girecekti. Sorunun derinine inildiğinde dış panellerin üretimindeki malzeme eksikliği şirketi çıkmaza sokuyordu. Michael Marks’ın önderliğinde Roadster üretimi durduruldu. Musk tüm bu olanlara rağmen Tesla’ya Paypal’dan gelen servetinden 20 milyon dolar daha yatırdı.
Musk’ın bu kararlılığından etkilenen mühendis ekibi daha çok motive oldu.
- Öncelikle lityum-iyon piller ile dayanıklı bir batarya elde edildi.
- Aşırı ısınmanın önüne geçilmesi için soğutma sistemi geliştirildi.
- Nem, duman veya sıvı sızıntısı durumlarında bataryayı devre dışı bırakacak uyarı sistemi oluşturuldu.
Böylece Roadster 0-100’ü 4 saniyeden kısa sürede görebiliyordu‼.
Diğer şirketlerde boş duracak değil ya Tesla’nın her adımını takip etmeye başladılar. Ar-Ge süreçleri geri kalmaksızın başlatılmıştı bile. Sektördeki bu hareketlenme Tesla’yı biraz korkutmuştu. Musk, ürettikleri bataryaları büyük üreticilere satma fikrini benimsemişti. ABD’de bu iş tutmazdı. Avrupa’ya açıldı. Daimler’i ziyaret etti ve teknolojisini tanıttı. Kısa süre sonra olumlu dönüş geldi.
Tesla, elektrik motorlu Smart’ı hayata geçirecekti. Smart’a özel batarya tasarlandı. Daimler ile anlaşma yapıldı. Yavaş yavaş kriz önlenmeye çalışılmıştı. Lakin sorunlar bitmek bilmiyordu. Roadster hala beklenen fiyatın üstünde maliyete sahipti. Yatırımcılardan 40 milyon dolar toplandı. Daimler’in, şirketin %10 hissesini satın almasıyla Tesla rahat bir nefes aldı.
Dünya devlerinden Daimler ve Toyota ile yapılan anlaşmalar sonucunda Tesla uçuşa hazırdı.
2011 yılında Model S beta tanıtıldı. Araç tek şarjla 500 km gidebiliyordu. 0-100 km/s süresi 4.5 saniyeydi. Böylece araç 3000 ön siparişi kaptı.
2012 yılında ise Tesla Model X sunuldu. Aracın reklamı yapılır yapılmaz şirketin sitesinin trafiği %2800 arttı.
2014 yılında şirket patentlerini açık kaynak haline getirdi. Şirketin bu hareketindeki amaç ise sektörün sürdürülebilmesiydi.
Her türlü engele göğüs germesinin ardından şirket için güzel günler yaklaşmıştı bile. Nevada’daki dev batarya tesisi ile şirket sağlam temeller üzerine oturtulmuştu. Yazılımcı geçmişinden esintileri araçlarına da yansıtan Musk yarı-otonom sürüş özelliğini araçlarına getirdi .
Tesla, 2016’da Model 3’ü yollara çıkardı.
2017’de ise isimde kısaltılmaya gidildi ve Tesla Motors artık sadece Tesla oldu.
Belki de ilk defa böyle bir mücadeleye tanık olduk. Gerçek bir savaşçı olan Tesla her türlü yenilgiden başını dik şekilde kaldırmasıyla bizden tam not aldı. Umarız daha bir sürü yenilikle dünyanın ağzını açık bırakmaya devam eder. Bir sonraki marka hikayesinde görüşmek üzere…