Site icon Dijital Tekerlek

Tekerlekli Sohbetler: Burak IŞIK

Tekerlekli Sohbetler: Burak IŞIK 9

Tekerlekli sohbetlerin on beşinci konuğu Byqee CEO’su ve Lead Engineer’ı Burak IŞIK. Özellikle mikro-mobilite konusundaki görüşleri ve genç mühendis/mühendis adaylarına tavsiyelerini Dijital Tekerlek okurları için paylaşan Burak IŞIK’a çok teşekkür ederiz. Keyifli okumalar.

Burak IŞIK kimdir? Bize hikayenizden bahseder misiniz?

O zaman en baştan alarak başlayayım; liseyi Ankara’ da bitirdikten sonra lisans eğitimimi Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği’nde tamamladım. Üniversite yıllarımda öğrenci projesi olarak 8 metrelik bir elektrikli yarış teknesi inşa eden bir ekibe liderlik etme şansını yakaladım. Proje sürecinde denizcilik sektörüyle kurduğum ilişkiler bana meslek hayatıma da bu sektörde başlamama vesile oldu. Şansımın yine yaver gitmesiyle sektöre başladığım sırada Deniz Kuvvetleri elektrik tahrikli gemilerinin inşasını özel sektöre emanet etti ve elektrik donanımını çalıştığım şirketin üstlendi. Ben de öğrencilik hayatımda edindiğim teknik bilgilerin yardımıyla bu projelerde ana tahrik pervane motorlarının kontrol ünitelerini (sürücü) inşa etme çalışmalarında görevler aldım. Bu projeler sayesinde Türk denizcilik sektörünün elektrikli gemi yapabilme yetisi arttı ve yurtdışından tamamen elektrik enerjisiyle çalışan gemi projeleri gelmeye başladı. Bu periyotta kariyerimde ürün yöneticiliğine kadar yükselmemle birlikte özellikle elektrikli araçlarda batarya ve tahrik sistemleri (drive-train) alanında know-how edinmiş oldum. Yaklaşık 5 yıllık beyaz yaka kariyerimde çok güzel projelerde deneyim kazandıktan sonra artık bu deneyimleri girişimcilik ekosisteminde değere dönüştürme zamanının geldiğini düşünerek çalışma hayatından ayrıldım. Mühendis tabanlı olduğum için işin ticari disiplinini kaldırmakta ilk yıllar bayağı bir zorlandığımı söyleyebilirim. İlk yıllar sonrasında finansal olarak da ayakta kalmamı sağlayan projelerde bulunduktan sonra her zaman hayatımda olmasını istediğim bisikletli ulaşımı kolaylaştıracak bir ürün fikri geldi aklıma. Sonra ismi Byqee oldu bu ürünün ve bambaşka bir macera başlamış oldu.

Okuyucularımız için Byqee’yi anlatabilir misiniz?

Byqee temel olarak; katlanır bisikletten dağ bisikletine kadar her türden bisikleti, en kolay şekilde elektrikli bisiklete dönüştürebilen bir ürün. En kolay dönüşümü sağlamakla birlikte size dünyanın en hafif taşınabilir elektrikli bataryasını da sunuyor. Bataryanızı kolaylıkla çantanızda power-bank gibi taşıyarak istediğiniz herhangi bir yerde bilgisayarınızı şarj eder gibi 3 saat içerisinde tamamen şarj edebiliyorsunuz. Bu ufak batarya, yarattığımız hafif drive-train düzeni sayesinde size ekonomik kullanımda 30 km’ye kadar menzil sağlıyor.

Uzun süredir e-mobilite sektöründe değer üretiyorsunuz. Sektörü kısaca değerlendirebilir misiniz? Gelecekte bizi neler bekliyor?

Aslında çok uzun süre geçmedi, Byqee hala bebek adımlarını atan bir girişim. Ayakta durmayı öğrenmiş olsa da henüz daha çok yolun başında. Bizim şansımız şu oldu; kendi sosyal sorunlarımız için geliştirdiğimiz ürünle fark ettik ki yüzlerce insan aynı probleme sahip. Ürün de güzel olunca “product-market fit” denilen husus gerçekleşmiş oldu ve kısa sürede hızlı bir büyüme kat ettik. Bu kısa sürede artan hayretimizle birlikte tecrübe de biriktirdik tabii ki. Bence önümüzdeki yıllarda e-mobilite sektöründe en hızlı gelişmeyi mikro-mobilite dikeyinde izleyeceğiz. Otomobil, otobüs, tekne, uçak vb. mobilite araçlarındaki atılımlar nispeten daha büyük yatırımlar gerektirirken mikro-mobilitenin getirdiği çözümlerin daha düşük yatırımlarla PoC’ ye çıkması daha hızlı gerçekleşiyor. Çözülmeyi bekleyen sosyal problemler de hazırda olduğu için yeni gelen girişimlerin hızlıca pazarda yer alabildiğini görüyoruz. Bisiklet dikeyinde ise önümüzdeki yıllarda drive-train algoritmalarında hızlı iyileşmeler göreceğiz, Byqee de bu yolculuğun bir parçası olacak

Birçok yorumdan ve sizinle daha önce yapılan röportajlarda Byqee’nin kaliteye derinlemesine önem verdiğini gözlemleyebiliyoruz. Kullanıcı, yatırımcı ve marka üçgeninde bu kalite anlayışının avantajları ve dezavantajları hakkında ne söylemek istersiniz?

Öncelikle “kalite” denen kavram benim gözümde teknik verilerden oluşmuyor. Şöyle örnek vereyim; Byqee bataryası 5.2Ah değerinde ise 10Ah’ lik bir batarya benim gözümde daha iyi bir batarya demek değildir. Özellikle sosyoekonomik olarak nispeten dezavantajlı şartlarda bir toplum olduğumuz için herhangi bir ürün satın alırken bir çoğumuz derinlemesine teknik araştırmalar yapıyoruz. Bu da bize şöyle sonuçlar çıkarıyor; 100 para biriminde Apple’ın son versiyon telefonuna karşılık olarak ondan daha yüksek RAM’e, daha yüksek kameraya, daha yüksek bataryaya sahip alternatif ürünleri 50 para birimine buluyoruz ve bu bize çok cazip bir satın alma olarak gözüküyor. Oysa günün sonunda kullanıcılarını en çok mutlu eden marka Apple oluyor. Bunun ana sebebi, kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik mükemmel bir donanım uyumu sunması ve satış sonrasında da hizmet kalitesini üst düzeyde tutması. İşte biz de Byqee olarak bu idea etrafında parçalarımızı birleştirmeye çalışıyoruz. Bugün 150km menzilli batarya paketleri yapmamızın önünde bir engel yok ancak kaçımız şehir hayatında günde 150km (yaklaşık 8 saat) bisiklet kullanabileceğini düşünebiliyor? İşte bana göre problemi doğru saptayıp, doğru donanım uyumunu gerçekleştirip en sonunda servisi doğru sunduğunuzda başarılı bir marka oluyorsunuz.

Byqee’nin hem Türkiye hem de yurtdışı pazarında ortaya koyduğu küçük, orta ve büyük ölçekteki hedefleri nedir?

Benim inandığım bir düşünce var; özellikle donanım girişimleri ilk olarak lokal pazarında kullanıcılarını memnun etmeyi hedeflemeli. Ben çoğunlukla günlük ulaşımımı bisikletle sağlayan bir insan olarak en iyi geliştireceğim çözümler kendi topraklarımda yaşanan problemlere yönelik olur. Bu yüzden yurtdışından gelecek olası bir rakibe karşı bir adım önde oluyorum. Yurtdışına açıldığınızda da o topraklardaki insanlar için de aynı senaryo geçerli olur. Ancak yaşadığınız şehirden yarattığınız varsayımlarla uzak coğrafyalara çözüm taşıyabilirsiniz. Bizim için bu yüzden ilk yıllarımızda Türkiye kullanıcıları öncelikli oldu. Bu yazımızı yayınladığımız tarih itibariyle Türkiye’de 650’ den fazla insan ulaşımını Byqee’yle sağlıyor durumda. Bu insanları mutlu gördüğümüz için artık yurtdışına da hazır hissediyoruz kendimizi. Sayıları az da olsa kıta avrupasında kullanıcılarımız bulunuyor. Bu ay hızlı teslimat modelimizi de AB ve İngiltere bölgeleri için yeni devreye aldık. Bundan sonraki süreçte pazarlama faaliyetlerimiz de giderek daha agresifleşecek. Önümüzdeki iki sene içerisinde 5.000’ in üzerinde kullanıcıya ulaşacağımızı öngörüyoruz ve şehir ulaşımında yaratacağımız bu etki bizi çok heyecanlandırıyor.

Bizleri takip eden birçok genç arkadaşımız var ve neredeyse hepsi tekerlekli araçların hayranı. Her yıl kendi içinde büyüme rekorları kıran bir şirketin kurucusu ve Lead Engineer’ı olarak onlara hangi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Dediğim gibi hikayemiz güzel de gitse ben de hala öğrenme sürecindeyim ama elimde biriktirdiğim tecrübelerle bir şeyler aktarmaya çalıştım önceki soruların cevaplarında. Yalnız bu soru vasıtasıyla eklemek istediğim bir tavsiye var; Ülkemizde gerçekten sadece bölüme girebildiği için okuyan mühendislik öğrencilerini havuzdan elediğimizde bile çok büyük bir ürün geliştirmeye istekli genç mühendis kitlesi var. Bu bizim için büyük avantaj ancak verimli mentorluklar ile bu arkadaşlara aktarılamadığı zaman çok sayıda bireysel hikayeyi kaybedebiliyoruz. Benim verebileceğim en büyük tavsiye şu olur; bir ürün geliştirdiğinizi düşündüğünüzde lütfen çevresel olumlu veya olumsuz etkiler sizleri illüzyona sürüklemesin. Ortaya çıkan ürünü doğrulayacak olan, ne siz, ne anneniz, ne arkadaşlarınız, ne kazandığınız ödüller, ne aldığınız hibeler, ne yatırımcı, ne şu bu değildir; net şekilde “müşteri”dir! Eğer ürün müşteride doğrulanamıyorsa yanlış üründür, “asla pes etme” mottolarına aldanıp vazgeçmekten korkmayın. Bu kumarbaz psikolojisinden başka bir şey değildir. Halbuki başarısız olmuşsanız bile elde ettiğiniz tecrübeler çok değerli. Bu tecrübeleri başarılı olacak sıradaki ürün için kullanmaya çekinmeyin. İşlemeyen süreçleri zamanında durdurabilmek size ilerlemek için büyük kazançlar sağlayacaktır.

Ülkemizde üretilmesi planlanan yerli otomobilimiz TOGG hakkındaki görüşleriniz neler?

TOGG sürecinin benim gözümde iki ayrı serüveni var. Birincisi ticari serüveni; tabii ki her ticari girişim öngörülen fırsatlara yönelik alınan risklerden oluşuyor. Ben bu öngörülen fırsatların ticari karşılık bulmasını bir Türk mühendis olarak gönülden isterim. Bunu hep beraber izleyip göreceğiz. İkincisi ve benim gözümde daha önemli olan serüven ise yarattığı “etki”. İlk soruda da bahsettim. Benim Byqee’yi hayata geçirebilmemdeki en önemli kaynak mühendislik kariyerimde içinde bulunduğum projelerde edindiğim tecrübeler oldu. Bugün TOGG’ da çalışan onlarca genç mühendisimiz var. Onların yaratacağı dalga etkisine aynı şekilde ilerleyen yıllarda hepimizin şahit olacağına inanıyorum. Aynı zamanda projeyi izleyip ilham alan mühendislik öğrencilerini de unutmamak gerekiyor. Bu yüzden ben TOGG projesinin ticari serüveninin çok ötesinde değere sahip olduğuna inanıyorum.

Son olarak da sizin gözünüzden dijitaltekerlek.com’u görmek isteriz. Birkaç cümle ile bizi bize anlatabilir misiniz?

Çok değerli işler çıkarıyorsunuz. Genel bilgi kaynağı portallarda yer alan içerikler faydalı olsa da sektör özelinde ilgisi olan kişilerin detaylara ulaşabilmesi açısından sizin gibi platformların çok değerli olduğuna inanıyorum.

Exit mobile version