Tekerlekli sohbetlerin on dördüncü konuğu KIA Kıdemli Dış Tasarımcısı Berk ERNER. KIA Concept EV 9 modelinin doğuş sürecini ve keyifli hayat hikayesini Dijital Tekerlek okurları için paylaşan Berk Erner’e çok teşekkür ederiz. Keyifli okumalar.
1. Berk ERNER kimdir? Bize hikayenizden bahseder misiniz?
Merhaba! Ben bir araba tasarımcısıyım ve küçüklüğümden beri tam bir araba hastasıyım. Eski hobim, ve artık profesyonel işim olan araba tasarımı beni dünyanın değişik uçlarına götürdü. Küçüklük yıllarımı İstanbul’da geçirdikten sonra üniversite eğitimim için 2009 yılında Art Center College of Design’a gittim. Burada ulaşım tasarım bölümünden mezun olmamın ardından 2014‘te Japonya’da Nissan ve Infiniti’de tasarımcı olarak iş hayatıma başladım. 2018 yılından itibaren ise Kia’nın Irvine, California’daki tasarım stüdyosunda geleceğin modellerini tasarlayan ekibin bir parçasıyım. Bir tasarım departmanında dış tasarım, iç tasarım, renk ve materyal tasarımı, kilden modelleme, ve dijital modelleme gibi insanların uzmanlaştığı çeşitli branşlar var. Burada bir dış tasarımcı olarak fikir üretip, skeç geliştirerek, ölçekli ve tam boy kilden modeller üzerinde çalışarak hem konsept, hem de geleceğin seri üretim modelleri üzerine çalışıyorum.
İş hayatım dışında da teknik bilginin yaratıcılık ile birleştiği alanlar genelde ilgimi çekiyor. Müziği, synthesizerları, sanatı ve ellerimle bir şeyler üretmeyi çok seviyorum.
2. KIA Concept EV 9 modelini tasarlayan ekibin içerisinde yer alıyorsunuz. (Açıkçası biz çok gururluyuz.) Geleceğe hitap eden, tamamen yenilikçi bir otomobili tasarlamak ve bunu sergilemek size nasıl hissettiriyor?
Öncelikle çok teşekkür ederim! Ben ve benimle birlikte çalışan iş arkadaşlarımın yoğun çalışmalarının, Kore ile Amerika stüdyomuz arasındaki müthiş iş birliğinin bir meyvesi Concept EV9. Ben ise aracın dış tasarımını yaparak projeye katkıda bulundum. Bu, uzun zamandır üzerine çalıştığım bir hedefti ve seneler sonra gerçekleştiği için yoğun duygular yaşadım. Fuardan önceki akşam, yatağa girdim ve zihnimde bir yolculuğa çıktım. 8 yaşında kurduğum hayallerden başlayan, sonra gençliğimi ve uykusuz üniversite yıllarımı da kapsayan neredeyse 25 senelik uzun bir yolculuk oldu. Bunca zaman, çaba ve feragatten sonra çocukluk hayallerimi gerçekleştirmek, hayatımda yaşadığım en derin mutluluk diyebilirim. Arabanın ilk bir çizim olarak başladığı andan, modellenmesine, renklerinin seçilip, üretilmesine, ve son olarak boyanmasına kadar hayalleriniz her adımda birazcık daha gerçekleşiyor. Sürekli artan heyecan ve azalan zaman ile birlikte arabanın görücüye çıkacağı LA Auto Show bu yoğun maratonun doruk noktası oldu. O sabah fuara girerken müthiş bir duygu kargaşası yaşadım. Mutluluk, biraz olsun rahatlama, endişe, her şeyden bir tutam vardı. Doğal olarak insanların vereceği tepkileri merak ediyordum. Bir tasarımcı olarak yeteneklerimizi başka insanların ihtiyaçları ve beğenisi için kullanıyoruz ve kamuoyunun tepkisi de bizim işimizin en önemli parçalarından biri. O gün araba sahneye çıktığında, orada olmak, insanların gözünde bizimle paylaştıkları heyecanı görmek paha biçilemez bir tecrübeydi.
3. KIA’nın geleceğini tasarlayan biri olarak, markanın elektrikli geleceğe bakış açısını değerlendirebilir misiniz?
Gezegenimiz, bizim doğaya daha duyarlı olmamız gerektiğinin mesajlarını veriyor. Bunun bir sonucu olarak otomotiv sektörünün şu anda elimizdeki en iyi çözüm olan elektrikli araçlara doğru bir evrim gösterdiği su götürmez bir gerçek. Kia, bu değişimin lideri olmak istiyor. Kia, uzun zamandır hibrid ve elektrikli modeller sunuyor ancak 2022 yılının başlamasıyla birlikte ilk tamamen elektrikli platforma sahip EV6 modeli satışa sunuldu. EV6, 4636 km’lik Amerika kıtasını boydan boya 7 saat 10 dakikalık şarj süresi ile geçerek bir Guinness Dünya rekoru kırdı ve bütün dikkatleri üzerine çekti. Concept EV9 ise bu süreç içerisinde tanıtılan ikinci tamamen elektrikli araç ve 7 kişilik bir SUV. Üretiminde okyanustan geri dönüştürülen plastiklerin kullanıldığı, güneş enerji panelleriyle kendini şarj edebilen, 7 kişilik bir SUV’nin maruz kalacağı aerodinamik handikapları akılcı şekilde çözümleyen yenilikçi bir konsept. Ancak bunlar sadece bir başlangıcın habercisi. 2026 yılına kadar Kia birbirinden yenilikçi tam 11 elektrikli model tanıtmayı planlıyor. Bu da bizim elektrikli araçlara olan kararlılığımızın göstergesi ve bu rönesansın bir parçası olmak ise çok heyecan verici.
4. “Türkiye’de birçok genç kariyerine ve hayatına sınavlardan aldığı puanlara göre yön veriyor. Mezun olduğu bölümle ilgili iş yapan kişi sayısı çok ama çok az…
Anladığımız kadarıyla siz daha lise yıllarında kendinizi keşfetme yolunda sağlam adımlar atıp ona göre bir bölüm tercih etmişsiniz. Ve şimdi global bir markada enfes işlere imza atıyorsunuz. Kendinizi keşfetme ve tanıma yolculuğunuzdan biraz bahseder misiniz?”
Aslında şansa hayatta yapmak istediğim branş ile çok erken karşılaşmam ve doğru yönlendirilme sayesinde erken yaşta ne yapmak istediğime karar verebildim.
Kendimi bildiğimden beri her zaman bir araba tutkunuydum. Aslında bu tutku daha çok babamdan bana geçti. Çok küçükken, daha anılarımın yeni başladığı dönemlerde odamda bir poster vardı. Hangi araba markasının hangi ülkeden olduğunu gösteren bir dünya haritasıydı. Babam bana gelip bu harita üzerinden “Bu marka hangi ülkeden? Markanın adı ne? Hangi modelleri var?” gibi sorularla bilgimi test ederdi. Bunun dışında arada bana “Bizim sokakta hangi renk araba en popüler? Kaç araba otomatik, kaçı manuel ?” tarzında küçük ödevler verirdi. Ben de seve seve bunlara çalışırdım. Okumaya öğrenmemle birlikte araba dergileri hayatıma girdi. Hoş aslında öncesinde de araba katalogları ve dergilerindeki resimlere bakıp hayallere dalardım, ama okumayı sökmemle birlikte araba dergilerini hatmetmeye başladım.
Araba tasarımcısı olma maceram aslında hiç farkında bile olmadan bizim evin parkelerinde başladı. Ben bizim ailenin tek çocuğuyum, ve ilkokuldan döndüğüm zaman tek başıma çok sıkıldığım zamanlarda benim için boş bir sayfa kağıt sonu olmayan bir eğlenceye açılan bir kapı gibiydi. Yere oturup saatlerce tek başıma resim yapmaya bayılırdım, hatta bu günün en çok iple çektiğim anı olabilirdi. Her şeyi çizerdim ama en çok da araba çizmeyi severdim.
İlk design brifingimi yine bu yaşlarda babaannemden almıştım. Bizim aileden bacağı kırılan bir akrabamız için uçan ayakkabı tasarlamamı istemişti. Onu her ziyaret ettiğimizde çizimleri yanımda götürür, değişik çalışma prensiplerini uzun uzun anlatırdım. Bu yaklaşımımı zamanla çizdiğim arabalara da taşıdım.
8-10 yaşlarında olduğum bir gün yine yerde oturmuş araba çiziyorum, babamın odaya girip “Sen hep araba çiziyorsun. Neden araba tasarımcısı olmuyorsun?” demesi ile beynimden vurulmuşa döndüm . Eğer böyle bir meslek var ise mutlaka bunu yapmalıydım! İşte o günden beri ne zaman sorulsa “Araba tasarımcısı olacağım” dedim. Gel zaman git zaman araba tasarımına olan ilgim hiç azalmadı, ondan daha fazla ilgimi çeken bir dal da karşıma çıkmadı. Dediğiniz gibi lise yıllarına geldiğimde zaten kafamda ne yapmak istediğim çok belliydi ve kendimi hazırlamak için de epey uzun bir sürem olmuştu. Bu süreçte yeteneğimi fark eden annem, kendimi daha da geliştirmem ve üniversiteye hazırlanmam için beni en iyi şekilde yönlendirdi. Sanatçı bir aileden geldiğim için de ailem her zaman tasarımcı olmam konusunda bana destek oldu.
5. Tansu, Nissan, KIA… Çok güçlü bir kariyeriniz var. Otomotiv sektörüne gönlünü veren ve sizin yolunuzdan ilerlemek isteyen gençlere ve genç profesyonellere tavsiyeleriniz neler?
Otomotiv camiası diğer endüstrilere kıyasla işlerine müthiş bir tutkuyla bağlı, dünyanın en parlak zihinlere sahip ve çok rekabetçi bir endüstri. Bu yüzden kendinize yer bulabilmek için ilginiz olan konuda dünya çapında iyi işler üretmeniz gerek. Bunun için de çok çalışmak lazım. Maalesef kısa yol yok. Her şey göründüğü kadar zor, ve bir işte iyi olmak gerçekten düşündüğünüz kadar uzun sürüyor. Acele etmeden, gerçekçi hedefler koyun. Hedefleriniz gerçekleşti mi? Çok güzel! Bir sonraki hedef için vitesi arttırma vakti. Eğer gerçekleşmediyse pes etmeden tekrar tekrar denemek gerek.
Yaptığınız işle gurur duyun ancak bu kör kütük bir özgüvene neden olmasın. Kendi işinizin en büyük kritiği yine kendiniz olun. Neleri doğru, neleri yanlış yapmışım ? Bu yaptığımı nasıl daha da iyileştiririm? Bunun gibi sorulara cevaplar bularak kendinizi sürekli geliştirmelisiniz. Her yaptığınız işi şu ana kadar yaptığım en iyi olacak hedefiyle yola çıkın. Ancak burada önemli olan kendi kritiğinizin dozunu doğru ayarlamak. Fazlaya kaçan özeleştiri güveninizi bozup sizi yaptığınızı bırakmaya bile götürebileceği gibi, dozunda bir özeleştiri sizi sürekli daha iyi olmaya iten kuvvet olacaktır. Bu ince çizgiyi deneme yanılma yöntemi ile zamanla bulacaksınız.
Hayattaki başarınızı kendinize belirlediğiniz standartlar, çalışma prensipleriniz, bilgiye olan açlığınız, ve kendinizin gelişmesi için koyduğunuz çaba belirleyecek. İş hayatında yalnızsınız ve yolunuzu sizden başka kimse çizemez. Yeni şeyler öğrenmek, büyümek, değişen dünyaya ayak uydurmak tabi ki kolay olmayacak ama zor olan yolun ödülü her zaman daha büyük olur. Sizi başarıya götürecek tek şey bu zorluklara kafa tutacak içinizdeki kuvvet. O yüzden kendinizin en iyi hali olmak için çabalayın.
Belki de en basit tavsiyem: vakit geçirilmesi hoş, güler yüzlü bir insan olun. Neredeyse ailemizle geçirdiğimiz kadar vakti iş arkadaşlarımızla geçiriyoruz, ve diğer insanların birlikte çalışmayı sevdiği biri olmak herkesin kazancına olur. Bir araba tek bir insan tarafından yapılmak için çok komplike bir ürün . Bu yüzden aynı marka içerisinde çalışan iş arkadaşlarınızın aynı amaç uğuruna çalıştığını unutmayın. Otomotiv sektöründe ne yaparsanız yapın önce bir takım oyuncusu olmanız gerekecek.
6. Son olarak da sizin gözünüzden dijitaltekerlek.com’u görmek isteriz. Birkaç cümle ile bizi bize anlatabilir misiniz?
Dijital tekerlek ile yeni tanıştım sayılır, ancak yaptığınız işin kalitesi, objektifliği, çabukluğu ve çeşitliliği ile her sabah otomotiv dünyasının haberlerini aldığım tura dijitaltekerlek.com da eklemiş oldum. Hem global hem de Türkiye’deki sektörün haberlerini sizin gibi güvenilir bir kaynaktan Türkçe alabilmek beni mutlu ediyor. Medyanın internete kayması ile birlikte bu işi ciddiyetle yapan bir ekibin kendine yer bulması çok önemli. Zamanının çoğunu internette geçiren gençlere arabalar sevdirme konusunda önemli bir rol üstleniyorsunuz. O yüzden başarılarınızın devamını dilerim. Beni Tekerlekli Sohbet’lere davet ettiğiniz için de çok teşekkür ederim. Her gün girip baktığım bir sitede kendimi görmek hem gurur verici hem de enteresan bir tecrübe olacak.