Geçtiğimiz yıldaki Formula 1’de, motor gücü anlamında diğer markalarla Ferrari markasının güçlerini kıyasladığımız zaman Ferrari’nin Mercedes ve birçok markanın araçlarından önde olduğunu görüyoruz. Geçmiş haberlerimizden de görebileceğiniz gibi sezonun ikinci yarısında bu durumun daha da belirginleşmesi açısından FIA, Ferrari için çeşitli incelemeler gerçekleştirmişti. Sonra ki yarışlarda Ferrari’nin bu avantajı azalmasına rağmen İtalyan ekip bunun motor ile alakalı değil virajlardaki performansı artırmak için yere basma kuvveti ile alakalı yaptıkları ayarlamalar sonucunda gerçekleştiğini açıkladı.
Yapılan röportajlara baktığımız zaman Wolff şu açıklamalarda bulunmuştu: Ferrari ve Mercedes arasındaki güç dengesi pistten piste değişiyor ve 2020 sezonunda bu durumu eşitlemek için gerekli çalışmalar yapılacak. Bu konuda bazı tutarsızlıklar vardı. Arada 50 beygirlik bir güç farkı bulunmaktadır fakat bu fark büyüme eğiliminde. Eğer gerekli düzeltmeleri ve çalışmaları gerçekleştirebilirsek bu güç dengesizliğini ortadan kaldırır ve daha dengeli bir çekişme olabileceğini söyleyebiliriz.
Red Bull’un danışmanı olan Helmut Marko ise Honda markasının Mercedes ile aynı düzeye geldiğini açıklamıştı. Wolff ise bu duruma emin olmamakla beraber bu durumun pistten piste değişiklik gösterdiğini savunuyor. Örneğin, Meksika’da gerçekleştirilen sıralama turlarında avantajları vardı. Bu avantajda yüksek rakımdan dolayıydı. Yani motorumuz bu koşullara uygun bir yapıda değildi. Mercedes takımı ise gelecek sezonda da art ardına kazanmış olduğu pilotlar ve takımlar şampiyonluğunu yedinci kez kazanmayı hedefliyor.
Wolff, “ulaşmaya çalıştığımız hedefler arasında Lewis Hemilton ile yedinci kez şampiyonluğu kazanmakta var. Fakat bununla birlikte takım içerisindeki organizasyonu da paralel bir şekilde geliştirmemiz gerekiyor. Bu durum benim motivasyonumu üst seviyede tutmamı sağlıyor. Önemli olan takım olarak yeni kazanımlara her daim aç olmak gerekiyor.” dedi.